Hicri Köroğlu
Mesaj ve Tartışma Panosu
1962 yılında eğitim için Amerika’ya geldi.
Minessota (ABD) Ünersitesinden makine mühendisliği diplomasını aldıktan
sonra Californiya Üniversitesinde feza dinamiği üzerine ihtisas yaptı.
Otuzdört yıllık bir iş hayatından sonra, 2002 yılında bilgisayar teknoloji
müdürlüğü yaptığı şirketinden emekli oldu.
Editöre yanıt vermek veya
konu hakkında düşünce eklemek veya eksik olan bir bölümü tamamlamak için lütfen
Mesaj Panosu'nu kullanın.
|
|
UFO’LAR
Orta okul yıllarında, belki de sık sık
haberlerde yer aldığından, UFOları çok düşünürdüm. Özellikle damda
yattığım yaz gecelerinde, kırsal kesimleri tercih ettikleri söylenen
UFOların neden benim elektriksiz, susuz, telefonsuz ve yolu olmayan
köyüme hiç gelmediklerini merak ederdim. Yöremin serin ve yıldızlarla
dolu yaz gecelerinde, UFOlar benim uyku öncesi düşüncelerimin başında
gelirdi.
Aysız bir gecenin yarısında köyümü birkaç saatliğine ziyaret eden
yaratıkların, gezengenlerine geri gittikten sonra neler diyecekleri
kafamı kurcalıyan sorular arasındaydı. Dünyanın geri kalmış, karanlık,
ve renksiz bir yer olduğunu mu söyleyeceklerdi? Gün ışığını, mevsim
değişiklerini, yağmuru, karı ve rüzgarı görmeden onların varlıklarını
nerden bileceklerdi? Herhalde insanların da tembel tembel uyuduklarını
da arkadaşlarına ileteceklerdi.
Yaşlandıkça ve bildiklerim arttıkça, damda yattığım gecelerin UFO
sorularının epey saf olduğunu anlamış ve utanmıştım. Gezegenlerinden
dünyamıza kadar yolculuk yapan bir toplumun, bizimle ilgili birçok
şeyi iyi bilmelerinin zorunlu olacağını görmüştüm. Dünyamıza
gelişlerinde, örneğin, güneş sistemimizi izlemiş ve dünyamızın yılda
bir kere güneş etrafında ve günde bir kez de kendi etrafında döndüğünü
görmüşlerdi. Bizim dünyamızda bile, çay içerken hangi gazeteyi
okuduğumuzu uzaydan izliyebiliyorsak, bizden çok üstün bir uygarlıktan
kendimizi saklamanın mümkün olacağını düşünmek yanlış olur.
Gelenlerin bizi çok iyi bilmelerini kanıtladıktan sonra sorularım bize
UFO’larla gelebilecek yaratıkların uygarlıklarına. Birçok astronoma
göre yıldızlararası yolculuk yapabilecek medeniyetlerin, olsa bile,
bize ulaşcakları hemen hemen imkansızdı, çünkü böyle bir yolculuk
onbinlerce yıl tutabilirdi. Ayrıca, bu astronomların görüşüne göre,
bir toplumun bizden çok daha ileri olabilmesi için dünyalarının
bizimkinden milyarlarca yıl daha yaşlı olması gerekiyordu. Dolayısıyla
bu ve bunun gibi nedenlerden dolayı evrende yalnızdık ve UFO raporları
uydurmaydı. Buna rağmen, bilim adamlarının ileri sürdüklerini mantıklı
göre göre, merakımızdan vaz geçemiyor, geceleri yıldızlara
baktığımızda ister istemez soruyoruz, o bir UFO muydu diye.
UFO raporlar uydurma değilse (Nasrettin Hoca’nın dediği gibi “ya
tutarsa”), bu yaratıkların kişisel özellikleri nedir? Ron Howard’dan
George Lucas’a kadar bütün film yapıcıları bu yaratıklara insan gibi
özellikler vermişlerdi. Bu kişilerin yarattıkları eserler, dış
görünüşleri ne olursa olsun, UFO’larla buralara gelen yaratıkların
davranışları “bizim” gibiydi. Peki, içinde sonsuz sayıda gezegen
barındıran evren, değişik özelliklere sahip olan yaratıklara tanık
olmamış mıydı? Eğer evren buna tanık olmamışsa, insanları (bizim
hayvanlara yaptığımız gibi), eti için besleyen Galactica dizisinin
yaratıkları bizden daha vahşi miydi? Bizden çok daha zeki
yaratıkların, biz nasıl ki bizden aptal hayvanları yiyiyorsak,
kendilerinden daha aptal yaratıkları iştahla bizleri yemeleri doğal
değil miydi?
Diğer dünya yaratıklarının bizden değişik olabileceğini vurgulayan bir
belgeye ilk kez yaklaşık on yıl önce okuduğum bir yazıda rastladım.
İlginçtir, bu yazı bir Hiristiyan papaz derneğinin eseriydi. Diğer
yaratıkların bizden çok farklı olacağını savunan yazı, buna rağmen bu
yaratıklara dini inanç vermişti. Bu yazıya göre, bu inancın dünya
dinlerinden farklı olcağı büyük bir olasılıktı. Bu dernekteki
papazların kuşgusu, bu “yeni” dinin dünya Hiristiyanları üzerinde
olacağı etki ve bu etkinin yankılarıydı. Anladığım kadarıyla bazı
Hiristiyan papazları, şimdiden “ya tutarsa” senaryosuna hazırlık
yapmaktaydı.
Uzun yıllar önceki birçok sorum yanıtlanmışsa da, UFO’larla ilgili bir
sorum hala kafamı kurcalamaktadır: O uygarlıklarda da gerçeğe baka
baka gerçeğe inanmadıklarını söyleyenler var mıdır? Bizim dünyamızda,
gezegenimizin yassı olduğunu, dünya yaşının milyarlarca yıl olduğunu
kanıtlayan her verilere baka baka dünyanın 8.000 yıl önce
yaratıldığını ve insanlığın aya gitmediğini hala savunanlar vardır. O
uygarlıklarda bilim ve eğer varsa, inanç biribirinden ayrı mıdır?
Özellikleri bize benzeyen bir uygarlık, bilimle inancı birbirinden
ayrı tutabilir mi? Özellikleri bizim gibi olan bir uygarlık, sonsuza
kadar, bizim gibi bilimle inanç arasındaki kavgalara tanık mı olacak?
Yorum eklemek istiyorsanız, lütfen
buraya
tıklayınız...
Hicri Köroğlu
|