Hicri Köroğlu
Mesaj ve Tartışma Panosu
1962 yılında eğitim için Amerika’ya geldi.
Minessota (ABD) Ünersitesinden makine mühendisliği diplomasını aldıktan
sonra Californiya Üniversitesinde feza dinamiği üzerine ihtisas yaptı.
Otuzdört yıllık bir iş hayatından sonra, 2002 yılında bilgisayar teknoloji
müdürlüğü yaptığı şirketinden emekli oldu.
Editöre yanıt vermek veya
konu hakkında düşünce eklemek veya eksik olan bir bölümü tamamlamak için lütfen
Mesaj Panosu'nu kullanın.
|
|
Ya Sev Ya Terket
Atmışlı yıllarda Vietnam savaşına
karşı protestoların başladığı sıralarda Amerika’nın sağı bir devinim
yaratmıştu: Love it or leave it (ya sev ya terket). Belki bu deyim
daha önce de vardı fakat ben ilk kez o zaman duymuştum. Hemen hemen
her protesto yürüyüşünde “love it or leave it” sloganları sık sık
duyulurdu. Gün geçtikçe Vietnam savaşı sağda bile cazibesini kaybetmiş
ve “love it or leave it” deyimi, bana göre, hak ettiği yere, tarihin
çöplüğüne gömülmüştü.
Bu deyimin Amerika’da tarihe kavuştuğunun sevincini tam çıkartamadan,
yetmişli yılların ortasında yaptığım bir Türkiye ziyaretinde, terimin
türkçe’siyle karşılaşınca sürpriz olmuştum. Ülkemizin halkı bu terimin
zararını, Amerika’ya bakarak, öğrenmemiş miydi?
Bu terimin Türkiye’de hala çok sık kullanılması ve Amerika’da da
terimin yeni versiyonlarının icadı şaşkınlığımı bir kat daha
artırmıştır. Bu terim, Amerika’da, özellikle onbir Eylülden sonra,
kendini değiştirmiş ve kulağa kaba gelen “love it or leave it” şimdi
başka şekillere bürünmüştür. Örneğin Irak istilasına “terörle
mücalele” demek, ceket yakalarına Amerikan bayraklı rozetler takmak,
Amerika’yı tarihin en şerefli ülkesi olarak görmek “love it or leave
it” teriminin yeni şekilleridir.
Türkiye’de bile “ya sev ya terket” artık değişik şekillerde dile
getirilmektedir. Türkiye’ye en küçük eleştiriyi yönelteni “vatan
haini” olarak damgalamak, ülkemizin bazan güzellikleri yerine
sorunlarından bahsedenleri “Türk düşmanı” olarak görmek, kendi
inancımızla bağdaşmayan (özellikle dini konularda) her düşünceyi
“hakaret” olarak algılamak “ya sev ya terket” teriminin yeni
biçimleridir.
Bana göre, Amerika prestijinin dünyada dibe vurmasının nedenlerinden
biri “love it or leave it” mentalitesidir. “Love it or leave it,” bu
ülkenin giriştiği herşeyin mükemmel olduğunu iddia eden bir deyim
olup, mantıkla pek ilgisi yoktur. Bu deyime göre ya Amerika’nın zenci
köleliğini seveceksin ya da ülkeyi terk edeceksin Ya Irak işgalini
alkışlayacaksın, yada...
Gerçekte, Türkiye dahil, dünyada mükemmel bir ülke yoktur. İnsanların
kurduğu her sistemin problemleri vardır. Bu problemleri görmemezlikten
gelmek (yorganın altına atmak), bence ülke sevgisinin değil,
cahilliğin bir belirtisidir. Bir ülkenin problemleri “ya sev veya
terket” naraları atarak çözülemez. Hiçbir mantığa dayanmayan
sloganlarla bir yere gidilemeyeceğinin en iyi örneği Hitler’in
Almanya’sıdır. Eğer “ya sev ya terket” terimi işe yarasaydı, bugün
belkide dünyanın büyük bir bölümü Nazi marşları ile uygun adım
yürüyecekti.
Dolayısıyla, bir yandan Ermeni soykırımı olmamıştır diyen kişiyi
cezalandıran Fransız ve İsviçre kanunlarını saçma bulup, öbür yandan,
bizim düşüncelerimizle bağdaşmayan kişileri, örneğin Orhan Pamuk gibi,
yargılamaktan vaz geçmemiz gerek. Eminimki Orhan Pamuk ülkesini en az
bizim kadar sevmektedir. Esasında Orhan Pamuk ve onun gibilerinin
düşündüklerini özgürce söyleyebilmeleri, ülkemize zarardan çok, yarar
getirecektir, çünkü Türkiye’nin “çok seslilikten” korkmadığını
gösterecektir. Orhan Pamuk’un yargılanacağı haberi gelmeden önce, bir
Amerika’lı arkadaş, Türkiye’nin demokraside bu kadar ilerlediğini
bilmiyordum demişti. Bizim yerel gazete de bile çıkan yargılama
haberini okuduktan sonra, arkadaşım fikrini değiştirdi mi, bilmiyorum.
Kendinden emin bir toplumun eleştiriden korkmaması gerek. Vietnam
savaşı sırasında Amerikan gençliği kormadan, “love it or leave it”
sloganlarına rağmen, ülkeyi savaş çıkmazından çıkartmıştır. Şu anda
Irak savaşı gündemdedir. Bu savaşa karşı olanlara, ki belki
Amerika’nın yarısından fazladır, “love it leave it” demenin
saçmalığını kabul ediyorsak, Türkiye’de de “ya sev ya terket” terimini
kullanmanın doğru olmadığını görmemiz gerekmektedir. Bir yurttaşın
ülke sevgisini anlamsız parolalarla ölçmek, sevgi değil nefretin bir
belirtisidir.
Benim için Türkiye eşsiz bir ülkedir. Biz diasporadaki Türkler, her
fırsatta ülkemizi en olumlu yönleriyle tanıtır, ülkemizin tarihini,
insanını, kültürünü severek anlatırız. Gerektiğinde ülkemizin
eksikliklerini de kabullenir, onları da ele alacağımızı iletiriz ve
dolayısıyla inanılırız. Bizim amacımız “love it or leave it”
parolasıyla yaşamlarını yönlendirenlere seslenmek değildir. Zaten
onlar Amerika’nın yüzde yüz mükemmelliğine inanmış, dünyada Amerikalı
dışında saygı değer başkalarının olacağını görmeyecek kadar ufukları
dar kişilerdir. Ümidimiz, bizim de aynı yola sapmamamızdır.
Yorum eklemek istiyorsanız, lütfen
buraya
tıklayınız...
Hicri Köroğlu
|