Editörden Aylık Yazılar / Yorumlar / Açıklamalar Ana Sayfa|Reklam|İletişim|Başlangıç|Bookmark|English   
Bu sayfayı arkadaşınıza tavsiye edin..!   



Hicri Köroğlu
Mesaj ve Tartışma Panosu

1962 yılında eğitim için Amerika’ya geldi. Minessota (ABD) Ünersitesinden makine mühendisliği diplomasını aldıktan sonra Californiya Üniversitesinde feza dinamiği üzerine ihtisas yaptı.

Otuzdört yıllık bir iş hayatından sonra, 2002 yılında bilgisayar teknoloji müdürlüğü yaptığı şirketinden emekli oldu.

Editöre yanıt vermek veya konu hakkında düşünce eklemek veya eksik olan bir bölümü tamamlamak için lütfen Mesaj Panosu'nu kullanın.

 

 

ETNİK SORUNLAR

Sitemizin (Turkish-media.com) “Forum” sayfalarına Türkiye’nin etnik sorunlarıyla ilgili çeşitli yorumlar ve eleştiriler yazılıyor. Hepsinin “Kürt” sorunuyla ilgili olduğu bu iletiler, bir aşırı uçtan öbürüne, yelpazenin her dilimini kapsıyor. Biz, dışarda yaşayan Türkler’in etnik sorunlarla igili düşünceleri nelerdir ve bu düşünceler genelde anayurttan gelen yorumlardan farklı mıdır? Dışarda yaşayanlar adına “konuşma” yetkim ve yeteneğim olmadığından, kendi düşüncelerimi bu konuda iletinlere eklemekle yetineceğim.

Her ülkede, tarihin her döneminde, etnik sorunlar yaşanmıştır. Bundan 3,000 yıl önce örneğin, Komegene (Güneydoğu Anadolu’da) kırallığının 1,000 yıl sonra coğrafyasını tanımlayacak toprakların insanları, Asurlara karşı isyan edecek, fakat bu isyan sert bir şekilde bastırılacak ve yörenin insanları Mezopotamya’ya sürülerek, onların yerine Mezopotamyalılar yerleştirilecektir. Asurlar, etnik sorunlarıni bir bölgenin etnik yapısını değiştirerek çözme yolu arayan ne ilk ne de son devlettir. Yakın zamanda bile, örneğin Kurtuluş Savaşından sonra, Yunanlılarla nüfus değiş- tokuşu yapılmış, Andolu’dan yaklaşık 2,5 milyon Yunan’lı Yunanistan’a, Trakya’dan yaklaşık 1,5 milyon Türk Anadolu’ya yerleştirilmiştir.

Bu gibi nüfus değiş-tokuşu, soykırım (Almanya’nın Yahudilere, Amerika’nın Kızılderilere veya Yugoslavya’nın Müslümanlara yaptığı gibi), bir grubun köleliği (Amerika’nın zencilere yaptığı gibi), etnik sorunların çözümü için artık olanaksızdır. Bence etnik sorunları akıllı ve insanca çözmenin yolları arasında aşağıda değineceklerim de vardır.

   •Irkçılık Yapmamak: Terör gibi, ırkçlığında iyisi veya kötüsü yoktur. Irkçılık yaparak etnik sorunlarını çözen tek bir ülke yoktur. Amerika, örneğin, zenci ırkçılığını bıraktıktan sonradır ki, sorunu çözmede önemli adımlar atmaya başlamıştır. Öbür yandan ırkçılığı benimseyen Sırplar, ülkelerinin paramparça olmasına tanık olmuşlardır. Irkçılığın etnik azınlıklarada yaramadığının en iyi örneği Çekoslavakya’dır. Slovak olan Mecir, etnik ırkçılığa dayanarak Slovakya’yı Çekoslavakya’dan ayırmış, fakat halkı kısa zamanda eski Çekoslavakya’ya “geri dönmek” istemişse de, yeni Çek Cumhuriyeti buna hayır demişir. Şu anda Slovakya Orta Avrupa’nın en yoksul ve belkide en önemsiz ülkesidir.

   •Başarılı Ülkelerden Öğrenmek: Etnik sorunlarını başarıyla çözen birçok ülke vardır. Belki bazılarınıza sürpriz olaracaktır ama, bunlardan en başarılı olanlarının arasında Hindistan vardır. Millet meclislerinde beş resmi dil tanıyan, birçok etnik grup ve dinden oluşan Hindistan dünyanın en kalabalık demokrasisi olmaya devam etmektedir. Hindistan’da etnik problemler yokmu dur? Vardır, fakat probleme ılımlı yaklaşım, tolerans ve iyi çalışan demokrasi, “yangının” büyümeden söndürülmesine olanak sağlamıştır.

   •Genellemeden Kaçınmak: Hemen hemen her ülkede, ülkeyi bölmenin sağlıklı birşey olduğuna inanlar vardır. Etnik bir sorunu olmayan İtalya’da bile, kuzey İtalya’nın ayrı bir ülke olması gerektiğini savunan küçük bir azınlık vardır. Bu azınlığa bakarak bütün kuzey İtalyanları “ülke bölücüleri” olarak yargılamak doğrumu dur? Ocalan’a bakarak bütün Kürt kökenli vatandaşları lanetlemekle, 11 Eylülden dolayı bütün Müslümanları lanetliyen Batı zihniyeti arasında bir fark varmı dır? Bu tür genellemelerin , ezici bir çoğunlukla ülkeyi bölmek istemeyen Kürt kökenli vatandaşları eninde sonunda nereye çekeceğini iyice düşünmemiz gerekir. Yalanların sık sık tekrarı, eninde sonunda yalanları “gerçek” kılacağına inanlar vardır.

   • Korkmamak: Amerika’nın eski başkanlarından Roosevelt, “dünyada korkudan başka korkulacak birşey yoktur” demiş. Etnik sorunlara korkuyla yaklaşmak demek sorunu açıkça görememek demektir. Değil 50 veya 100 yıl sonrasını saptamak, daha yarın ne olabileceğini bilmezken, bugünkü tavrımızı, 50 veya 100 yıl sonraki en kötü olanaklara göre düzenlemek, sorunu torunlarımızın uğraşısına bırakmak demektir. Türkiye’yi dünyanın en ilginç ülkesi yapan kültürünün zenginliği ve çeşitliliğidir. Bu çeşitli kültürler şunun veya bunun değil, hepimizindir. Ülkemizi dünyanın en renklisi yapan bu çeşitlikten korkmanın anlamı nedir?

Etnik sorunların, bir ülkeyi eritip tüketebileceğini veya bir ülkeye renk ve canlılık getirebileceğini biliyorum. Bunlardan biri veya öbürünü seçmek bizim elimizdedir. Türkiyenin bir bütün olduğunu ve bu bütünü oluşturan her kültürün bu bütünün önemli bir parçası olduğunu anladığımız müddetçe, bence korkulacak birşey yoktur.

Bu konuda düşücelerinizi bizimle paylaşmaya devam etmenizi ümit ederiz

Yorum eklemek istiyorsanız, lütfen buraya tıklayınız....
 

Hicri Köroğlu

Bu sayfayı arkadaşınıza tavsiye edin..!  

Diğer Yazılar: Ana Sayfaya Dön

Bütün hakları saklıdır. izinsiz kopya edilemez ve kullanılamaz..! Yasal Uyarı (Disclaimer)
Copyright © 2000-2008 Stork Corporation-Turkish-Media.Com bir Stork Corporation Kuruluşudur...
Hicri Koroglu HİCRİ KOROGLU hicri koroğlu Hicri KÖROĞLU HICRI