Hicri Köroğlu
Mesaj ve Tartışma Panosu
1962 yılında eğitim için Amerika’ya geldi.
Minessota (ABD) Ünersitesinden makine mühendisliği diplomasını aldıktan
sonra Californiya Üniversitesinde feza dinamiği üzerine ihtisas yaptı.
Otuzdört yıllık bir iş hayatından sonra, 2002 yılında bilgisayar teknoloji
müdürlüğü yaptığı şirketinden emekli oldu.
Editöre yanıt vermek veya
konu hakkında düşünce eklemek veya eksik olan bir bölümü tamamlamak için lütfen
Mesaj Panosu'nu kullanın.
|
|
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE GÖÇMENLİK
Bu
kıyılara 1962’de ilk adım attığımda göçmenlik beni pek az ilgilendiren
bir konuydu. Eğitimimi bitirdikten sonra ülkeye geri dönecektim. Üç
yıl sonra bir Amerikalıyla evlenince işler değişti.
Oturduğu küçük kasabanın diğer yerlileri gibi, eşimin babası Norveç
asıllıydı. İlk tanıştığımızda bana ailesinin Amerika’daki
bölümünün kısa bir öyküsünü anlatmış, Norveçle ilgili pek az bilgi
vermişti. Norveç hakkında sorduğum bir iki soru sonunda, atalarının
ülkesi hakkında fazla bir şey bilmediğini anladım. Tanıştığım diğer
ebevyenlerin de atalarının ülkeleri hakkında pek bilgi sahibi
olmadıklarını görünce, benim kayınpederin cahilliğinin ona has birşey
olmadığına karar verdim.
Konuştuğum kişilerin hamen hepsi ikinci veya daha yeni kuşaklardandı.
Onların anne ve babaları 19. yüzyılda veya 20. yüzyıl başlarında
gemiyle buraya göç etmişlerdi. Haftalarca süren yolculuktan sonra Yeni
Dünya’ya kavuştuklarında, geride bıraktıkları ülkeler onlar için başka
bir gezegen gibi uzaktı. Yazdıkları mektuplar haftalar sonra (belki
aylar sonra) yerine varıyor, gelen yanıtlar ise aylarla ölçülüyordu.
Bize erişen yıldız ışınları nasılki milyonlarca yıl öncesinin durumunu
yansıtıyorsa, onlara gelen haberler de ülkelerinin geçmişini
yansıtıyordu. Doğumlar, ölümler, düğünler, dünün haberleri değil,
belki bir yıl öncesinin haberleriydi. İkinci veya daha yeni kuşakların
bilgisizliği (habersizliği) doğaldı.
Yaklaşık 100 yıl önce başlayan iletişim ve bilgisayar teknolojisi ben
buralara ilk geldiğimden bu yana hızla ivme kazanmaktadır. Dünyanın
her köşesinde olup bitenleri anında bize sunma yeteneği getiren bu
gelişmelerin, Yeni Dünya Düzeni tümlecinin yaratılmasında büyük
payları vardır. Bu yeni düzen dünyayı gerçekten küçültmüş, uydu
televizyon, telefon ve Internet gibi elektronik sistemler, göçen
insanlara ülkelerine tekrar “bağlanma” fırsatı sağlamıştır. Üç yıl
önce akrabalarını görmeye giden kızım bana Kahta’dan (Adıyaman’ın bir
ilçesi) “burda bile Internet cafe var” diye elektronik posta atmıştı.
Bu
“küçülen” dünyanın insanları, birbirlerine daha sıcak
davranacaklarını, ortak değerler benimsiyeceklerini, ve birbirlerine
daha toleranslı olacaklarını savunan sosyologlar şu ana kadar yanılmış
oluyorlar. Eğer Amerika örnek olarak gösterilebilirse, gelişmeler
beklenenin tam aksinedir. Din, mezhep ve etnik farklılıklar daha büyük
önem kazanmış ve “yeni” göçmenleri kendileri gibi olan
(düşünen/inanan) gruplara katılmaya yöneltmiştir.
Dolayısıyla “Amerikan kazanı” yerine, bir sürü küçük, etnik/kültürel
tencere vardır bu ülkede. Kırk yıl öncesine kadar oturdukları eyaleti
veya ABD’yi esas tutan seçmenler, şimdi, özellikle başkanlık
seçimlerinde, geldikleri ülkelerin çıkarlarını ön planda
tutmaktadırlar. Geri bıraktıkları ülkelerinin çıkarı uğruna,
Amerika’ya zararlı olacığını bile bile oy verenler, Yeni Dünya
Düzeninde Amerika göçmenlerinin sıkça uyguladığı bir şeydir.
Biz bu
yeni düzenin Türk göçmenleri, geri bıraktığımız yurttaşlarımız gibi, 3
Kasım’da
yapılan
seçim gelişmelerini heyecanla izledik, önemli futbol maçlarını “canlı”
seyretmekte ve sucuktan tutun da zeytinine kadar Internet’ten işlem
yapan Türk bakkalarından ısmarlamaktayız. Beş Kasım’da Amerika’nın da
ara seçimleri vardı. Bu Yeni Dünya Düzeninde biz Türk göçmenlerin
büyük çoğunluğu için 3 Kasım çok daha önemli bir tarih olmuştur.
Yorum eklemek istiyorsanız, lütfen
buraya tıklayınız....
Hicri Köroğlu
|