Editörden Aylık Yazılar / Yorumlar / Açıklamalar Ana Sayfa|Reklam|İletişim|Başlangıç|Bookmark|English   
Bu sayfayı arkadaşınıza tavsiye edin..!   



Hicri Köroğlu
Mesaj ve Tartışma Panosu

1962 yılında eğitim için Amerika’ya geldi. Minessota (ABD) Ünersitesinden makine mühendisliği diplomasını aldıktan sonra Californiya Üniversitesinde feza dinamiği üzerine ihtisas yaptı.

Otuzdört yıllık bir iş hayatından sonra, 2002 yılında bilgisayar teknoloji müdürlüğü yaptığı şirketinden emekli oldu.

Editöre yanıt vermek veya konu hakkında düşünce eklemek veya eksik olan bir bölümü tamamlamak için lütfen Mesaj Panosu'nu kullanın.

 

 

AMERİKA ve TÜRKİYE SEÇİMLERİ

Üç Kasımda yapılacak Türkiye seçimlerinin hemen ardından, beş Kasım’da, Amerika’da seçimler yapılacaktır. “Devre Arası Seçimi” denilen bu seçimde millet meclisinin tümü (435 milletvekili), 100 senatörden 1/3’ü seçilecektir. Birçok eyalette hem eyalet valiliği ve hem de eyalet meclisi seçimleri de olacaktır.

Amerika halkı dış politika konusunda bir hayli bilgisiz olduğundan, Türkiye seçimlerini izledikleri pek söylenemez. Seçmen, dış politikayı her iki partinin dış işleri uzmanlarına bırakmıştır. Dolayısıyla Türkiye seçimlerini dikkatle izleyenler Washington bürokratlarıyla New York Times veya Wall Street Journal gibi büyük trajlı gazetelerdir. Türkiye seçimlerini dikkatle izleyen kesimin beklentileri nelerdir?

Türkiye’de olduğu gibi, burda da istikrarlı bir hükümet isteği en fazla dile getirilen umuttur. Amerika için istikrar, kendi politikasını destekleyen bir Türk hükümetidir. Böyle bir destek olduktan sonra hükümetin sağ/sol yelpazesindeki yeri Amerika için pek önemli değildir. Bunun içindir ki Washington’un tuttuğu yol “tarafsız” bir yoldur. Türkiye’de seçimleri kim kazanırsa kazansın Amerika kendi ağırlığını koruyacak bir politikanın gereğini yapacaktır. Her nekadar, yorumlara göre, Tayyip Erdoğan, burda büyük çoşku görmemişse de, Amerika Fethullah Gülen’i hala barındırmaktadır. Güvenilir kaynaklara göre, Gülen’in statüsü “özeldir”. 11 Eylül’den sonra Müslüman göçmenlere büyük şüpheyle bakan Amerika’nın Gülen’e gösterdiği özenin, yukarda değindiğimiz politikanın bir parçası olduğu kuvvetli bir olasalıktır.

Şu anda Amerika gündemindeki en önemli madde, Irak’la savaştır, ve bu savaşta stratejik önemi büyük olan Türkiye’yi yanına almaktır. Amerika’nin Türkiye politikası, bütün önemli konularda (Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, Avrupa Birliği sorunları ve Kıbrıs problemi gibi), Türkiye’den alacağı desteğe indekslenmiştir.

Türkiye’nin daha hızlı modernleşmesini (demokrasiden tutunda, ekonomiye kadar) isteyen samimi bir kesim vardır. Ortanın solunda olan bu kesim, ortanın sağında olan Amerikan hükümetiyle başka konularda (Irak savaşı, sağlık, sosyal güvence, çevre v.b.) mücadele ettiğinden, Türkiye’deki seçimler arka plana atılmıştır. Zaten dış politikadan hemen hemen habersiz olan Amerikan seçmeni için, CHP ile AKP’nin veya GP ile DYP’nin farkını anlamak imkansızdır. Dolayısıyla, Amerika’lılar için en önemli unsur, seçimden sonra Türkiye’nin Amerika’nın yanında olup olmayacağı kadar basit bir değerlendirmedir.

Öbür yandan, Amerikan seçimlerinin Türkiye için bir anlamı var mı dır?

Amerika Devre Arası seçimlerinde genelde başkanın partisi (bu kez Cumhuriyetçiler) hem millet meclisinde ve hem de senatoda sandalye kaybına uğrar. Hele başkan, Bush gibi beceriksiz biriyse bu kaçınılmazdır. Fakat bu yıl durum biraz değişik görünüyor. Bush, ekonomiyi, ülkedeki sağlık sorununu, büyük şirketlerdeki yolsuzluğu ve dış ülkedeki imajını devre dışı bırakmayı becermiş ve politik gündemi terörle micadeleyle ve Irak üzerinde tutmayı başarmıştır. Rakipleri Demokrat partinin bu konularda sessiz kalması, hem meclisteki coğunluklarını korumak ve hemde senatoyu (100 sentörden 49’u Cumhuriyetçi) tekrar ele geçirmek olasalığı, Cumhuriyetçi’leri çok heyecanlandırmıştır. Amerikan parlementosunun bir veya öbür partiden olması Türkiyenin neyine sorusunu bazı önemli konulara değinerek yanıtlamaya çalışacağım.

• Irak Savaşı: Bush savaş yetkisini almış olduğundan, gelecek parlementonun, eğer çoğunluğu Demokratlar alırsa, yetkiyi geri alacağı söz konusu olamaz çünkü Demokrat parlementerlerin önemli bir kesimi bu yetki için olumlu oy kullanmışlardır. Bu konuda Türkiye’nin kendi tutumunu belirlemesi için Amerikan seçimlerini beklemesi gerekmez. Bir Amerikan deyimiyle “zar artık atılmıştır”.

• Türkiye’ye Destek: Amerika’daki Türklerin inancına göre Cumhuriyetçiler ülkemize daha ılımlı bakarlar. Eski New York milletvekili Solarz, West Virginia senatörü Byrd, Kaliforniya milletvekili Lantos, ve eski başkan Clinton’ın Demokrat olması bu inancı değiştirmemiştir. Amerika’ da Cumhuriyetçiler “emparyalist” idealine daha yakın bir parti olarak bilinirler ve dış politikada güçlerini “çekinmeden” kullanmalarının doğru olduğuna inanırlar. Irak savaşına gerekirse yalnız gitme kararı şu anda hükümette olan Cumhuriyetçilerden çıkmıştır.

Cumhuriyetçilerin Türkiye desteği, Amerika’nın çıkarı doğrultusandadır ve Türkiye’nin ikili ilişiklerde “küçük bir kardeş” gibi davranmasına bağlıdır. Cumhuriyetçilerin parlementoda çoğunluk sağlamaları kısa vadede belki Türkiye’nin işine yarayacaktır. Bu kısa vadede, Türkiye’nin ikili ilişkilerde eşitlik getirecek yöntemler araması belki de gelecek hükümetin üstünde uğraşması gereken en önemli konulardan biri olacaktır.

• Türkiye’nin Dış Politikası: Avrupa Birliği’ne üyelik ve Kıbrıs belkide Türkiye için en önemli dış politika sorunlarıdır. Türkiye stratejik yönden Amerika için partiler üstü bir önem taşır. Bundan dolayıdır ki, Amerika, özellikle Avrup Birliği konusunda Türkiye’nin yanında kalacaktır. Fakat bu günlerde Batı’nın bir çok ülkesiyle arası açık olan Amerika’nın bu konuda nekadar faydalı olacağı bir soru işaretidir.

Sayıları 1,2 milyon civarında olan Yunan kökenli Amerikalıların, Kıbrıs konusunda, hükümet kim olursa olsun, ülkenin tutumunu yönlendirmeye çalışacakları kesindir. Bu konuda Amerika’nın “barış, kardeşlik” vesaire beyanı dışında fazla birşey yapacağı beklenilmemeli.

• Ermeni Sorunu: Amerikanın Ermeni diasporası her yıl “Ermini soykırımını” parlementonun gündemine getireceğini açıklar. Ocak 2003’te toplanacak 204’üncü Amerikan parlementosuna da aynı teklifi getirecekleri büyük bir olasılıktır. Şimdiye kadar ki girişimlerinde burdaki Yahudi lobisinin ve Türk derneklerinin çabası, tarihçi olmadıklarını bilen sağduyulu parlamenterlerin olumsuz oy kullanmaları ve Türkiye’nin Amerika için önemi, bu iddianın federal parlementoda red edilmesine neden olmuştur. Ortadoğu’daki kargaşalıklar, İslam dünyasında Türkiye’nin özel yeri, ve demokraside katedilen yol göz önünde tutulduğunda, Ermenilerin girişimlerinin aynı akibete uğruyacağı kesindir.

Amerikan seçimlerinin, Amerika'nın son 50 yıldır devam ettirdiği Türkiye politikasında bir değişikliğe neden olmayacağı açıktır. Esasında bu politikan gidişini, gelecek Türk hükümetinin davranışı belirliyicektir.

Yorum eklemek istiyorsanız, lütfen buraya tıklayınız....

Hicri Köroğlu

Bu sayfayı arkadaşınıza tavsiye edin..!  

Diğer Yazılar: Ana Sayfaya Dön

Bütün hakları saklıdır. izinsiz kopya edilemez ve kullanılamaz..! Yasal Uyarı (Disclaimer)
Copyright © 2000-2008 Stork Corporation-Turkish-Media.Com bir Stork Corporation Kuruluşudur...
Hicri Koroglu HİCRİ KOROGLU hicri koroğlu Hicri KÖROĞLU HICRI